Unutmak

Küçük bir çay ocağında oturmuş, bu saatte neden uyandığımı sorguladım. Senden vazgeçmişim onu fark ettim. Gözlerimi pek çok şeye açmıştım bu sabah. Hala uyku mahmuruydum. Aşktan kalanlarla yaşamaya çalışıyordum. Yaşayamam sandım. Baksana hala ölmedim. Sen de yaşıyorsun biliyorum. Alışmak sevmekten daha zormuş ya, unutmak sevmekten daha da zor. İnsan önce kendinde anlamalı unuttuğunu. Unuttum diyip her gece ağlıyorsak komik değil mi? Sevmeyi yıllara sığdırıp iki güne unutmak da sevdaya dahil mi? İnsan neden unutamaz? Aşk tek tarafta bitmişse biter miydi her şey? Unutmak bu kadar acı vermek zorunda mıydı? Böyle olmamalı. Unutmanın da bir ilacı olmalı. Birine alışmaktan bağlanmaktan korkanlar aslında sonunu göze alamaz. Çok sevip unutmayı insan nasıl kaldırabilir? Ben o kadar çok kişiyi unuttum ki, kendimi unutmadığıma şükretmeli. İnsan alıştığı için unutamaz. İnsan hala sevmesine rağmen, sevmek yetmemişse unutamaz. İnsan kendini başka bedenlerle, geçici kör heveslerle avutursa unutamaz. İnsan zaman vermeli kendine. Sevdiyse unutmanın acısını da yaşamalı. Ben iyiyimcilere sakın aldanmayın. İnsan tepkisini hemen vermeli. Birikince olmuyor çünkü. Hiç olmuyor. İnsan saklamak isterken özlediğini, en çok zararı kendine veriyor. Aşk tek tarafta bittiyse fazla söze gerek olmuyor. Ve ne yazık ki unutmak için acı çekmek gerekiyor. Her aşk gibi bu yazı da burda bitiyor. Unutuyor kalp, unutuyor.

Sevgilerle
Beyza

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Sen dizime yattın, ben bir hikaye anlattım ve sen büyüdün"

Balkon

Kavuşma